Latmos

Antik adıyla Latmos (günümüzde Beşparmak Dağları), Bafa Gölü’nün doğusunda, Aydın ve Muğla illerinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Türkiye’nin en eski masif bölgelerinden olan Latmos’ta 550 milyon yıllık gnays kayaçların zamanla aşınmasıyla ortaya çıkan ilginç kaya oluşumları göz kamaştırıcı niteliktedir.

Bu dağlarda yaşam 8000 yıl öncesine dayanır. Binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan kavimler Latmos’un sıra dışı görüntüsünden ve topraklarının yağmurla bereketlenmesinden dolayı fırtına tanrısının bu dağda yaşadığına inanmışlardır.

Latmos’taki 8000 yıllık kaya resimleri Geç Neolitik Döneme (Cilalı Taş Dönemi) tarihlendirilmektedir. Dünyada nadir örnekleri bulunan bu kaya resimleri, insanlık tarihînin tarih öncesi dönemine ışık tutacak öneme sahiptir. Diğer örneklerinin aksine bu kaya resimlerinde savaş ve av sahneleri yerine bahar bayramı, düğün, insan ve insan toplulukları konu edilmiştir. Toplumu ve insan ilişkilerini ele alan kaya resimleri bu topraklardaki barışın ve huzurun sembolüdür.

Latmos, Antik Yunan Dönemi’nde de mitolojik önemini sürdürmüş ve Yunan baş tanrıları Zeus’un bu dağda yaşadığına inanmışlardır. Aynı dönemde Ay Tanrıçası Selene ve çoban Endymion’un sonsuz aşklarının hikâyesi burada yaşanmıştır.

Mitolojiye göre; Yakışıklı çoban Endymion, Latmos’un eşsiz coğrafyasında bir mağarada uyurken ay tanrıçası Selene’nin dikkatini çeker. Çoban Endymion’dan etkilenerek âşık olan ay tanrıçası Selene, ayın en güzel ışıklarıyla sararak Endymion’u aydınlatır. Ay tanrıçası Selene’ye âşık olan Endymion bütün gün kaval çalarak gece olmasını bekler. Güneşin batışıyla deniz suyu ile yıkanan ay ışığı, Endymion’u sarmalayan ve bir ölümlüyle aşk yaşayan ay tanrıçası Selene tanrıların dikkatini çeker. Birbirlerine olan aşklarından etkilenen Zeus, Endymion’a bir dilek hakkı verir. Ölümsüz bir uyku dileyen Endymion’u Latmos’un kayaları arasında bir mağarada ölümsüz bir uykuya yatırır. Ay tanrıçası Selene ölümsüz bir aşkla her gece ayın en güzel ışıklarıyla Latmos’u ve günümüzde Bafa Gölü olarak bilinen Latmos Körfezi’ni aydınlatır. Bu mitolojiye göre yeryüzünün en güzel dolunay manzarası bu yüzden Latmos ve Bafa Gölü’nden izlenmektedir.

Yunanlara göre Ay, bu dağlara öyle güzel bir ışık verir ki bu durum ancak kutsal olaylarla açıklanabilir.

Bizans Dönemi’nde “Latros” olarak anılan Latmos, keşişlerin hem güvenlik hem de dini inziva amacıyla kutsal saydıkları bir manastır dağı olmuştur. Bu keşişlerden olan Genç Aziz Paulos’un yaşadığı manastır ve inziva mağarası bugün hâlâ ziyaret edilebilmektedir.

Kaya resimleri, antik kentler ve manastırlar ile çevrili olan Latmos; doğal güzellikleri, yaban hayatı ve kendine has mimarisiyle ön plana çıkmaktadır. Bu dağ sisteminin korunabilmesi ve tüm dünyaya duyurulabilmesi amacıyla Aydın Büyükşehir Belediyesi “Bafa Gölü Rekreasyon Alanı Projesi” kapsamında Latmos’taki Karakaya Köyü’nde “Latmos Ziyaretçi Merkezi”ni faaliyete geçirmiştir. Buraya gelen ziyaretçiler doğa yürüyüşü yapabilecekleri gibi Latmos Ziyaretçi Merkezi’nde dokunmatik ekran ve 3D sanal gerçeklik gözlüğü sayesinde kaya resimlerini ve Latmos’un eşsiz coğrafyasını gezebileceklerdir.