Cennet Ağacı İncir

Dutgillerden olan incir ağacı "Ficus Carica" olarak bilinmektedir. Adını Ege Bölgesi’ndeki antik yerleşim alanı Karia’dan alan incir, Anadolu’da ve Ege'de binlerce yıllık mazisi vardır. 80 milyon yıllık bir geçmişe sahip olan incir ağacının 750’den fazla türü olduğu düşünülmektedir. Kendine has ekosisteme sahip olan incir ağacı ekolojistler tarafından “temel kaynak” olarak belirlenmiştir. Tüm dinlerde cennet ağacı olarak kabul edilen incir, insanlık kültürü içerisinde her zaman ayrı bir konumda yer almıştır. Hz. Âdem cennette çıplaklıklarını örtmek için incir yaprağı kullanmıştır. Hz. Âdem ve Havva’ya yaprak verdiği için incir ağacı, Allah tarafından içi ve dışı yenebilir meyve vermekle ödüllendirilir. Hz. Âdem cennetten çıkarken yanında bulunan dört nesneden biri incir yaprağıdır.

Tevrat’ta insanların mükemmelleşmesinin incirle bağlantılı olduğu söylenir. Süleyman peygamber incir için övgüler ve şarkılar yazdırmıştır. Museviler Fısıh bayramını; Hristiyanlar Noel’i geleneksel yiyecek olan cennet meyvesi incirle kutlarlar. Kur’an-ı Kerim’de Tin suresinde Allah, “incir ve zeytin üzerine and olsun” diye yemin eder. Hz Muhammed bir hadisinde “bir meyvenin cennetten indiğini söyleseydim inciri söylerdim; çünkü cennet meyvesi çekirdeksizdir. İncirden yiyiniz.” diyerek incirden bahsetmektedir.

Antik Yunan’da ve Mısır’da incir verimlilik sembolü olmuştur. Mitolojiye göre; Syka adlı bir periye âşık olan Dionysos, sarhoş bir anında periyi incir ağacına çevirir. Dionysos, asma yaprağı yanında incir yaprağı ile resmedilir. Herodotos, Anadolu’da incir kültürünün insanlık kültürü kadar eski olduğundan bahsetmektedir. Ayrıca Lydia’da yaşamın on temel nimetinden biri sayılır. Homeros’un Odysseia destanında da “ballı incirlerden” bahsedilmektedir. İncir, Antik Yunan’da olimpiyatlarda yarış kazanan atletlere verilir. Antik Mısır’da keşişler dini eğitime başlarken incir yedirilir ve firavunların mezarına kuru incir bırakılırdı. 5000 yıllık Sümer kaynaklarında incirden bahsedilmektedir. Dünyanın 7 Harikası’ndan biri olan Babil’in Asma Bahçeleri’nde incir ağaçları dikilmiştir. Hintlerin Mahabharata Destanı’nda Tanrılar Tanrısı Vishnu, incir ağacı olarak anlatılmaktadır. Buddha, incir ağacı altında aydınlanma yaşar.

Roma Mitolojisi’ne göre; Romus ve Romulus, Roma Meydanı’nda bulunan incir ağacı altında dişi kurttan süt emerek büyürler. Roma’da zenginliğin ve gücün sembolü taze incire sahip olabilmektir. Yer ve gökyüzünü bağlayan dünya ağacı olarak anılan bolluk, bereket ve zenginlik göstergesi olan incir ağacı Türk kültüründe de ayrı bir yere sahiptir. Uygur Türklerinde “encir” olarak anılan incir, Beylikler Dönemi’ne gelindiğinde ise kayıtlarda incir olarak geçmektedir. Anadolu’da halk tarafından yemiş, ballıdarı, bardacık olarak da anılmaktadır. Dünya incir üretiminde birinci sırada yer alan ülkemizde en kaliteli incir Büyük Menderes Havzası’nda, yani Aydın yöresinde yetiştirilmektedir. Türkiye incir üretiminin %73 payla Aydın birinci sırada yer almaktadır. Dünyada ve Türkiye’de tek olan İncir Araştırma Enstitüsü, 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimiyle Aydın’da kurulmuştur. Anadolu’da bulunan incir türleri üzerine gen araştırmaları yapan İncir Araştırma Enstitüsü 273 farklı incir türü incelemektedir.