Kayıngiller ailesine ait olan kestanenin bilimsel adı “Castanea” olarak geçmektedir. Kaynaklara göre dünya kültürüne girişi ve yetiştiriciliği günümüzden 6000 yıl öncesine dayanmaktadır. Kestanenin anavatanı hakkında farklı görüşler bulunmakla beraber Anadolu kökenli olduğu ve Kastamonu bölgesine ait olduğu düşünülmektedir. Kastamonu üzerinden Yunanistan’ın Castan kentine ve oradan Avrupa’ya yayıldığı düşünülmektedir. Ülkemizde bulunan kestane türü “Castenea Sativa Mill” ve çeşitleridir. Antik dönemde İran’da soyluların tercih ettiği besin maddesi olan kestane, Roma Dönemi’nde birçok bölgeye yayılmış ticari ürün haline gelmiştir. Ayrıca Roma Dönemi’nde birçok bölgeye kestane ve ceviz ağaçları dikilmiştir. Kerestesi oldukça güçlü olan kestane ağacı gemi yapımında ve inşaat alanında sıklıkla kullanılmıştır. Anadolu’da yerel halk tarafından besleyici özelliğinden dolayı “Dağların Ekmeği” olarak anılmış, hasadının sonbahar aylarına gelmesinden dolayı “hüzün meyvesi” olarak bahsedilmiştir.
Dünya kestane üretiminde Çin, en büyük kestane üreticisi olarak ilk sırada yer almaktadır. Türkiye ise Kore’den sonra üçüncü sırada yer alır. Aydın kestane üretiminde % 28 payla Türkiye’nin en büyük kestane üreticisidir.